Dünyada, Eshab-ı Kehf (Yedi Uyurlar) mağarasının kendi sınırları içinde olduğunu ileri süren 33 kentten üçü Türkiye'de bulunuyor. Kahramanmaraş'ın Afşin, Mersin'in Tarsus ve İzmir'in Efes ilçeleri, Eshab-ı Kehf'in kendi sınırları içerisinde olduğunda ısrarlı. Konuyu mahkemeye taşıyan Afşin, mağaranın kendi ilçesinde olduğunu bilirkişi raporuyla belgeledi.
Tarsus'un, son yıllarda kendi sınırları içindeki Eshab-ı Kehf mağarasını tanıtım kampanyaları ile dünyaca ünlü bir turizm merkezi haline getirmesi, Afşinlileri harekete geçirdi. Afşinliler, Eshab-ı Kehf'in kendi ilçelerindeki mağarada yaşadıklarını iddia edip, Tarsus aleyhine Afşin Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Tarsus'un itirazı üzerine atanan bilirkişinin raporunu mahkemeye sunmasından sonra 22 Ağustos'ta hakim kararını verdi ve Afşin'in talebini yerinde buldu. Mahkeme tarafından bilirkişi olarak atanan Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim üyeleri Yard. Doç. Dr. Zekeriya Müyesseroğlu, Yard. Doç. Dr. Birol Gürol ile Gazi Üniversitesi Kastamonu Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Günen, 5 Mayıs ve 24 Haziran tarihlerinde mağaranın bulunduğu külliyede incelemelerde bulundu. Heyet, raporunu tamamlayarak bir ay sonra mahkemeye sundu. Rapora göre, mağara 13 Mart ile 1 Ekim arasında 202 gün güneş alıyordu. Kur'an'da anlatıldığı gibi güneş sağdan doğuyor, soldan batıyordu. 24 Haziran'da mağaranın içi saat 05.22'den 09.29'a kadar ışık alıyordu. Kehf Sûresi'nin 17. ayetinde de Eshab-ı Kehf mağarası, "Güneş doğunca mağaranın sağına eğilirken, batınca da sol taraftan onları kesip geçerken görürsün. Onlar mağaranın geniş bir köşesindeydiler." şeklinde anlatılıyor. Rapora göre Afşin'deki Eshab-ı Kehf mağarası, Kur'an'daki tarife uyuyor.
Tarsus da bilimsel tespit yaptıracak
Uzun süredir devam eden tartışmada Afşinliler, Tarsus ve Efes'i bilirkişi raporuyla geride bırakmayı başardı. Ancak Efesliler bilirkişi raporuna saygı gösterirken, Tarsuslular, Eshab-ı Kehf'in yerinin Afşin olarak iddia edilmesini kabul etmiyor. Mağaranın yerinin güneşin doğuşu ve batışı ile hesaplanmasını doğru bulmayan Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocaman, "Eshab-ı Kehf hakkında Kur'an'da hiçbir kentin ismi geçmiyor. Fakat Ahmet Davudoğlu'nun ilgili ayete verdiği mealde sadece Tarsus'un ismi geçiyor. Bu açıklamaya göre gerçek Eshab-ı Kehf, Tarsus'tadır." diyor. Kocaman, kendilerinin de bilimsel tespit yaptıracaklarını sözlerine ekliyor. Selçuk-Efes Belediye Başkanı Hüseyin Vefa Ülgür ise, geçmişte yapılan araştırmaların gerçek mağaranın Selçuk'ta olduğunu ortaya çıkardığını ifade ediyor. Son çalışmalardan bilgisi olmadığını anlatan Başkan Ülgür, "Bilimsel veriler neyi gösteriyorsa onu kabullenmek zorundayız." diyor. Bilirkişi heyetinin başkanı Prof. Dr. Abdullah Günen, Afşin'deki mağaranın Kur'an'da tarif edildiği gibi ışık aldığını belirtiyor. "Raporumda, 'Bu mağara Yedi Uyurlar'a ait' demedim. Ama en yakın kanıt." diyen Prof. Dr. Günen, "İnanan biri olarak, raporumuzun Kur'an'daki anlatımla uyuştuğunu gördüm. Ancak Tarsuslular ve Efesliler de isterse mağaralarını ayete göre incelerim. Çünkü, ben bilim adamıyım." şeklinde konuşuyor.
Tarsus'taki Eshab-ı Kehf mağarasını Afşin'deki mağaradan daha fazla kişi ziyaret ediyor. Tarsus'taki mağarayı yılda 1 milyonun üzerinde turist ziyaret ediyor. Afşin'deki mağaranın yıllık ziyaretçi sayısı ise 200 bin civarında. Eshabü'l Kehf Külliyesini Tanıtma ve Yaşatma Derneği Başkanı avukat Hacı Bayram Veli Arıkan, Tarsus'a göre ziyaretçi oranının az olmasını tanıtım eksikliğine bağlarken, Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocaman ise ziyaret eden turist sayısındaki uçurumun gerçek Eshab-ı Kehf'in nerede olduğunu yansıttığına bir delil olarak gösterdi.
|